James Clear, bu kitapta alışkanlıkların yaşamımızdaki yönlendirici gücünden bahsediyor ve hayatımızın kalitesinin, sahip olduğumuz alışkanlıkların kalitesine bağlı olduğunu ifade ediyor. Clear’a göre, başlangıçta küçük ve önemsiz gibi görünen alışkanlıklar, uzun yıllar boyunca tekrarlandığında büyük etkiler yaratır. Yazar, iyi alışkanlıkların faydalarının ve kötü alışkanlıkların zararlarının ancak iki, beş ya da on yıl sonra geriye dönüp baktığımızda tam anlamıyla fark edilebildiğini DEVAMINI OKU >>

Bu kitap, yazarın "Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin Çocukları" adlı kitabının devamı niteliğinde. Yazar, ilk kitabında olgunlaşmamış ebeveynlerin özelliklerini, zarar verici davranışlarının nedenlerini ve bu davranışların yetişkin çocukları üzerindeki etkilerini ele alırken, bu kitabında ise, "Nasıl sağlıklı sınırlar koyarız?" ve "Duygusal olarak kendimizi nasıl koruruz?" sorularına yanıt veriyor. Kitap, genel olarak okuyucuya şu mesajı veriyor: Ebeveynlerini sen seçmedin, çocukken DEVAMINI OKU >>

Bu kitap, duygusal, davranışsal ve içsel olarak olgunlaşmamış ebeveynlerin çocukları üzerindeki etkilerini ele alıyor. Yazar, bu ebeveynlerin kimler olduğunu, temel özelliklerini ve çocuklarına yansıyan etkilerini derinlemesine inceliyor. Aynı zamanda, böyle bir ortamda büyüyen çocukların sıkça yaşadığı duygulara ve bu duygularla başa çıkmak için uygulanabilecek pratik önerilere yer veriyor. Bu kitap, ebeveynlik tarzlarının çocuklar üzerindeki etkilerini ve nasıl bir ebeveynle büyüdüğünü DEVAMINI OKU >>

Haset ve kıskançlık günlük yaşamda sıklıkla birbirinin yerine kullanılan terimlerdir. Ancak Leyla Navaro'ya göre, kıskançlık elindekini kaybetme korkusu, haset ise elinde olmayanı arzu etmektir. Yazara göre, haset duygusu bireyin potansiyel yeteneklerine ve yaşamında eksik olan unsurlara duyulan güçlü bir özlemi işaret etmektedir. Kişinin var olan potansiyelini en iyi şekliyle hayata geçirmesi temel ihtiyaçlarından biridir. Ancak bu potansiyeli tam olarak gerçekleştiremediğimiz veya eksik DEVAMINI OKU >>

Bu kitap, her okuyucunun içinde kendi hayatından parçalar bulabileceği önemli bir kişisel farkındalık kaynağı. Genel olarak, ilişkilerde sık sık yaşanan kurban-kurtarıcı-zorba dinamiğine odaklanıyor ve bu üçgene çocukluk yıllarımızda ailemiz ya da bakım verenlerimiz tarafından nasıl dahil edildiğimizi anlatıyor. Yazar, aynı zamanda sevginin acımak ya da birini kurtarmakla karıştırılabileceğini ifade ederek, her bireyin kendi yaşamının sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini DEVAMINI OKU >>