Bu kitap, duygusal, davranışsal ve içsel olarak olgunlaşmamış ebeveynlerin çocukları üzerindeki etkilerini ele alıyor. Yazar, bu ebeveynlerin kimler olduğunu, temel özelliklerini ve çocuklarına yansıyan etkilerini derinlemesine inceliyor. Aynı zamanda, böyle bir ortamda büyüyen çocukların sıkça yaşadığı duygulara ve bu duygularla başa çıkmak için uygulanabilecek pratik önerilere yer veriyor.
Bu kitap, ebeveynlik tarzlarının çocuklar üzerindeki etkilerini ve nasıl bir ebeveynle büyüdüğünü anlamak isteyen bireyler için değerli bir kaynak. Aile dinamikleri ve çocuk gelişimi konularında kapsamlı bir perspektif sunan eser, okurlarına çocukluk deneyimlerine dair derin bir anlayış kazandırmayı amaçlıyor.
Ancak, kitabın ele aldığı hassas konular ve duygusal içerik, zor bir dönemden geçen veya çocukluk yaraları henüz iyileşmemiş bireyler için tetikleyici olabilir. Bu nedenle, eğer okuma sürecinde rahatsız edici duygular hissetmeye başlarsanız, okumaya ara vermenizi veya tamamen bırakmanızı öneririm. Sonuç olarak, her kitabın bir zamanı vardır; eğer okurken iyi hissettirmiyorsa, henüz zamanı gelmemiş demektir.
Kitap hakkında vurgulamak istediğim bir diğer nokta, yalnızca aile içi ilişkilerde değil, toplumsal ilişkilerde de duygusal ve sosyal açıdan olgunlaşmamış bireyleri tanımak ve bu ilişkilerde tekrarlayan olumsuz döngüleri anlamak için değerli bir kaynak oluşturması. Kesinlikle tavsiye ederim.
Duygusal olarak olgunlaşmamış anne babalar, gerçek duygulardan korkarlar ve duygusal bağ kurmaktan uzak dururlar. Onlar, gerçekle mücadele etmek yerine ona direnen savunma mekanizmaları kullanırlar. Kendileriyle ilgili düşünmeyi hoş karşılamazlar, bu nedenle hatalarını nadiren kabul eder ve özür dilerler. Olgunlaşmamış olmaları onları tutarsız ve duygusal olarak güvensiz kılar. Kendi gündemleri söz konusu olduğunda, çocuklarının ihtiyaçlarına karşı kör bir hale gelirler. S.17