Şiddetin Kadın Formu: İlişkisel Saldırganlık
İlişkisel saldırganlık, bir grubun diğer bireylere ve onların ilişkilerine saldırmak için bir silah olarak kullanıldığı (ruhsal) bir tecavüz türüdür. Grup içindeki bir veya bir kaç kişinin sosyal konumlarına ve ilişkilerine zarar vermek veya tamamen ortadan kaldırmak için yalanlar, sırlar, ihanetler ve diğer iki yüzlü taktikler kullanılır. 1a Buradaki amaç, çoğunluğu oluşturan grubun kendilerinden daha yalnız ve güçsüz buldukları bir kişiyi, bir aile ya da grup içinde hakkında olumsuz söylentiler yayarak, görmezden gelerek, küçük düşürürek, orada istenmediği açık ya da örtük bir biçimde göstererek yalnızlaştırmak, mağdurun sosyal statüsüne ya da sosyal ilişkilerine zarar vererek oradan uzaklaşmasını sağlamaktır.
İlişkilerin Zehirli Tohumu: Kardeş Kıyaslaması!
Bir ebeveynin çocuğunun hayatındaki temel işlevi onu olduğu haliyle sevmek, korumak, güvende ve ait hissettirmek, hayatı boyunca ihtiyacı olacak yaşam becerlerini kazanmasına yardımcı olmaktır. Aile bir takımdır ve bu takımda önemli olan ‘birlikte iyi olmak’tır. Bu takımın içinde herkesin yaşlarına ve güçlerine göre farklı bir sorumluluğu, doldurulamaz bir yeri ve önemi vardır.
Kardeşler birbirinin rakibi değil, eşlikçisi, oyun arkadaşı ve dostudur. Birbirlerinden çok şey öğrenirler ve birlikte yeni şeyler keşfederler. Farklı olmaları, farklı ilgi alanlarının ve ihtiyaçlarının oluşu birbirinden daha iyi ya da daha kötü oldukları anlamına gelmez. Farklı bireysel güçleri, yetenekleri, içsel kaynakları ve eğilimleri olduğu anlamına gelir.
Sessiz Muamele
Literatürde, duvar örme (stonewalling) ya da sessiz muamele (silent treatment) olarak bilinen bu kavram, gizli bir psikolojik şiddet ve duygusal manipülasyon yöntemidir. Psikolog Harriet Braiker, sessiz muameleyi bir tür manipülatif cezalandırma olarak tanımlamıştır. Bu davranış, kişiye „benim istediğim gibi davranmadığında senin varlığını yok sayarım“ mesajını iletir.
Sessiz muamelenin, birine acı çektirmekten haz duymak gibi patolojik bir arka planı olabileceği gibi, bir kişi üzerinde güç ve kontrol sahibi olma, onu kasıtlı olarak duygusal destekten mahrum bırakma, boyun eğdirme, cezalandırma veya dışlama gibi nedenlerle de uygulanabilir. Duygu düzenleme becerisi düşük, duygusal olarak olgunlaşmamış ya da narsistik eğilimleri olan insanlar tarafından sıkça kullanılan bir savunma mekanizmasıdır. Ancak bu davranışın çocukluk yıllarında gözlem ve taklit yoluyla öğrenildiği durumlarda mevcuttur.
Bir Psikolojik Şiddet Aracı: Laf Sokmak!
Psikolojik şiddet, fiziksel temas olmadan birini yaralama yöntemidir ve genellikle fark edilmesi zor, mağdur dışındaki kişilerin (hatta bazen mağdurun bile) hemen anlayamayacağı araçlar kullanılarak gerçekleştirilir. Buna iltifat gibi görünen gizli hakaretleri ve imâları örnek göstermek mümkündür. Bir insana iltifat ediyormuş gibi görünüp hakaret edebilirsiniz ve bunu hakaret ettiğiniz kişi dışında kimse anlamayabilir. Örneğin, genç bir kadına, ‚Bluzunun rengi ne kadar güzel, aynısından babaannemin de vardı‘ dersiniz. Görünüşte iyi bir şey söylemişsinizdir, ancak dolaylı olarak ona babaanneniz gibi giyindiğini söylemiş olursunuz. Ya da çok kitap okuduğunu bildiğiniz birine, ‚Benim o kadar boş vaktim yok!‘ dersiniz. Bununla, gerçekte çok boş vakti olduğunu ve kitap okumak gibi boş işlerle uğraştığını ima edersiniz. Onun en yoğun zamanlarında bile vakit yarattığı bir alışkanlığı, boş işlerle uğraşmak kategorisinde ele alır ve değersizleştirirsiniz.